Asimetri

Home | Ask Haberleri | Ask-a Dair | Ask Siirleri | Ask Hikayeleri | Ask Mektuplari | Nasil Tanistik | Ask Testi | Askinizin Fotografi

Ask Haberleri

Ask Sınır Tanımıyor
 
Resim

Almanya'da biri 7, diğeri 6 yaşında iki küçük aşık, son derece "romantik" bir fikirle, "sıcak bir balayı için" Afrika'da evlenmek üzere yola çıkmalarının ardından, Hannover tren garında yakayı ele verdi.
Alman polisinin açıklamasına göre, yılbaşı gecesi dul babasının yeni birlikte yaşamaya başladığı kadının iki kızından 7 yaşındaki Anna-Lena'ya gönlünü kaptıran 6 yaşındaki Mika, sevgilisini "sıcak Afrika'da evlenmeye" ikna etti.
Boşanmış ailelerin çocukları olan iki minik aşık, Anna-Lena'nın 5 yaşındaki kız kardeşi Anna-Bell'i de şahitlik yapmak üzere yanlarına alarak, 1 Ocak sabahı güneş gözlüğü, plaj eşyaları ve kıyafetleri koydukları valizleriyle yola düştü.
Langenhagen'daki evlerinden aileleri uyurken erkenden yola çıkan çocuklar, yaklaşık bir kilometre yürüdükten sonra havaalanına gitmek üzere Hannover tren garına giden tramvaya bindi.
Tren garında küçük çocukları fark eden demiryolu görevlilerinin polisi uyarması üzerine iki polis memuru, minik aşıkları ve şahitlerini, parasız ve uçak bileti olmaksızın Afrika'ya gidemeyecekleri konusunda ikna ettikten sonra gardaki karakola götürdü. Aileleri bulunan çocuklar, anne babalarına teslim edildi.
Minik aşıklar, "projelerini daha sonra gerçekleştirmek istediklerini" belirtti.
 
 
Askın Gözü Kördür!...

 

Bilim adamları, aşkın gözü kördür sözünün gerçek olduğunu gösteren sonuçlar elde ettiler.

Aşk ile beynin eleştirel düşünceyi kontrol eden bölgelerindeki faaliyeti baskılanıyor ve beynin aşık olunan kişinin karakterini ve özelliklerini değerlendirme yetisi azalıyor.

BBC'nin haberine göre, University College London'da (UCL) yapılan ilginç araştırma NeuroImage'da yayımlandı. Araştırmada, aşk duygusunun, beynin eleştirel düşünceyi kontrol eden bölgelerindeki faaliyetin baskılanmasına neden olduğu saptandı. Bu, bir kişiyle yakınlaşıldığında, beynin bu kişinin karakterini ve özelliklerini değerlendirme yetisinin azaldığını gösteriyor.

ANNELİK VE AŞK AYNI ETKİYİ YARATIYOR

UCL ekibi, ayrıca 20 kadar genç anneyi kendi çocukları, başka çocuklar ve yetişkin arkadaşlarına ait resimlere baktıkları esnada beyin filmlerini incelediler. Her iki çalışma da annelik sevgisiyle romantik aşkın beyinde aynı etkiyi yarattığını gösterdi.

Araştırmaya başkanlık eden Dr. Andreas Bartels, çalışmaları yorumlarken, annelik duygusuyla aşkın beyinde olumlu olarak görüldüğünü, çünkü bu iki durumun türün devamı için gerekli olduğunu söyledi.

 

Askın Dokuz (9) Belirtisi:

 

Karşınızdaki insan size gerçekten aşık mı? Bunu anlamanız hiçde zor değil. İşte önemli ipuçları!

Antropolog Dr. David Givens'in yazdığı ''Aşk Sinyalleri (Love Signals)'' adlı kitap, Prestij Yayınları tarafından Türkiye'de yayımlandı. Şule Gülmen'in Türkçe'ye çevirdiği kitapta ilişkiyi 5 evreye ayıran David Givens, bunları "Dikkat çekmek", "Gözdeki pırıltı nasıl okunur?", "Kelime alışverişi", "Dokunmanın dili" ve "Sevişmek" olarak sıralıyor.

"Aşkın sözsüz dili" alt başlığıyla yayımlanan kitapta, tanışan iki insanın birbiriyle ilgilenmelerinin göstergeleri şöyle sıralanıyor:

Göz kırpma hızının artması: Göz kırpışının hızlanması, uyarıcı nöro-kimyasal dopaminin beyin tarafından salınmasıyla ortaya çıkan duygusal coşkunun yansımasıdır.

Bukalemun etkisi: Vücut hareketlerinin taklit edilmesi partnerinizin gerçekten de sizin dalga boyunuzda olduğunu gösterir.

Yüz kızarması: Kulakların üstlerinden, yüzün tamamına dek yüzdeki kızıl renk tonu, partnerinizin sempatik sinir sisteminin işe karıştığının göstergesidir.

Saçları düzeltmek: Kendine çeki düzen verme ile ilgili jestler, 'İlgileniyorum' manasına gelir.

Niyet işareti: Tesadüf eseri masanın üstünde size doğru uzatılan bir kol, dokunma isteğinin işaretidir.

Öne eğilme: İnsanlar her zaman en önemli buldukları şeye ya da kişiye doğru eğilirler; buna yönelme refleksi diyoruz.

Kocaman gözler: Partnerinizin merkezi sinir sistemi uyarıldığında göz kapaklarının istemsiz visseral kasları gözlerini normalden daha yuvarlak bir hale getirir.

Sarkmış çene: Bütün ilgiyi ele geçirdiğinizde, partnerinizin dudakları görünür bir şekilde aralanır. Sarkmış bir çene biraz daha yaklaşmanız için bir işarettir.

Bakışların kesişmesi: Partnerinizin sizin görüş alanınız içerisinde sürekli aşağı yukarı göz gezdirmesi göz teması kurmayı arzuladığını gösterir."

"Aşk Sinyalleri"nde tanınma devresindeki olumsuz ipuçları da şöyle anlatılıyor:

Tepki yok: Dikkat çekme davetleriniz tamamen görmezden gelinirse kur yapmanın en cesaret kırıcı işaretini almış olursunuz.

Donma: Durgun bir vücut tepkisiz gibi görünse de umursamazlık yerine utangaçlık sinyali veriyordur. Tüm yetişkin nüfusunun yüzde ellisini oluşturan utangaç kişilerin nazik vücut dili, kendilerini olduğundan daha az yaklaşılabilir gibi gösterir.

Soğuk muamele: Başka bir yöne doğru umursamazca dönmek, 'beni rahatsız etme' manasına gelir. Dudakların sıkıştırılması: Sıkıştırılmış dudaklar partnerinizin size kur yapacak bir ruh durumunda olmadığı izlenimi uyandırır." (Trendy / Hürriyet)


En
Gercek Aşk İçin Bir Yıl
 
İngiliz bilimadamları, "aşkın ömrü ne kadardır?" sorusuna yeni bir yorum getirdi.

Geçmişte yapılan bazı araştırmalarda bir yıl geçtikten sonra aşkın sona erdiği iddia edilmişti. İngiliz bilimadamlarıysa, gerçek ve kusursuz aşka ulaşmak için bir yıl geçmesi gerektiğini savunuyor. Onlara göre, ilişkinin ilk aylarında hissedilenler aşk değil.

İlk görüşte aşka inananlara bilimadamlarından kötü haber. İngiliz Bath Üniversitesi uzmanlarına, göre çiftlerin gerçek aşkı tam anlamıyla hissedebilmeleri için en az bir yıl gerekiyor.

Araştırma kapsamında 147 çiftten gerçek aşkı tanımlamaları ve bu aşka ne kadar sürede ulaştıkları soruldu. Çiftler, gerçek ve kusursuz aşkı, "ihtiras, samimiyet ve bağlılık" sözcükleriyle nitelendirdi. Yapılan incelemelerde de çiftlerin bu tarz bir ilişkiye ulaşması için en az bir yıl gerekli olduğu sonucuna varıldı.

İngiliz bilimadamları, aynı zamanda ilişkinin ilk dönemlerinde samimiyet ve bağlılık duygularının sanıldığının aksine çok da güçlü olmadığını belirledi.

Kadınların Aşık Olması Daha Zor

Araştırmanın ilginç sonuçlarından biri de kadınların erkeklere kıyasla çok daha zor aşık olması. Zira, araştırmaya göre, kusursuz ve gerçek bir aşk yaşadığını belirten kadınların oranı yüzde 57’de kalırken erkeklerin oranı yüzde 67’i buldu.

AŞKIN ÖMRÜ BİR YIL...

Ancak aşkın sayısız hali olacağını savunanların sayısı da hiç de az değil. Geçen Aralık’ta İtalyan Pavia Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, aşkın ömrünün bir yıl olduğu sonucuna ulaşılmıştı. İtalyan bilimadamları, bir yılın ardından tutkuyu beraberinde getiren kimyasal salgıların artık daha az salgılandığını açıklamıştı. (NTV)

Enter supporting content here

Asimetri.tripod.com Tüm Hakları Saklıdır. 2009